''Akidezadeler Bir Tatlı Huzur'' oyununa biletler

Beşiktaş

1 Kasım'da ''Akidezadeler Bir Tatlı Huzur'' oyununa biletler

%40

₺79,25

₺48

TÜKENDİ

Bu Fırsat Kaçtı!

Akatlar Kültür Merkezi

Zeytinoğlu Cad. No:8 Akatlar Beşiktaş / İstanbul

Detaylar

Bu fırsatın opsiyonları "Akidezadeler Bir Tatlı Huzur" isimli oyunun;
- 1 Kasım 2019 | 20:30 | Akatlar Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek gösterimlerinde geçerlidir.
Rezervasyon zorunluluğu yoktur. Oyundan 1 saat önce fırsat kodları ile gişeye giderek biletlerinizi alabilirsiniz.
OTURMA PLANI OTOMATİK OLARAK BELİRLENMEKTEDİR.
ALINAN BİLETLERDE İADE, İPTAL VE DEĞİŞİKLİK YAPILAMAZ.
Hizmete ilişkin biletinizi etkinlik mekanından istemeyi unutmayınız.

Öne Çıkanlar

Oyunumuz iki perdelik bir komedidir. Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun en önemli yapı taşlarından olan orta oyununun kurgusu, dili ve mantık dizgesi üzerine kurulmuştur.
- CENGİZ KÜÇÜKAYVAZ
- SOMER KARVAN
- SEHER TERZİ
- KİRKOR DİNÇKAYIKÇI
- BURCU TUNA
- GÜRAY YAZICI
- SİNEM AKAR
- MURAT AKÇAY

''Akidezadeler Bir Tatlı Huzur''

Oyunumuz iki perdelik bir komedidir. Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun en önemli yapı taşlarından olan orta oyununun kurgusu, dili ve mantık dizgesi üzerine kurulmuştur.

Tiyatromuzun ulusal kimliğini, evrensel tiyatro değerleriyle buluşturup, geliştirebilmek, gelecek kuşaklara aktarmak bizlerin asli görevidir. Bunun için de öncelikle; kültürümüzün yansıması olan Geleneksel Tiyatro biçimlerini, farklı örneklemelerle buluşturmak gerekmektedir. Geleneksel Türk Tiyatrosu’nda yer alan oyuncunun söz ve hareket komiğiyle kıvrak zekasını seyirciye sunduğu, içinde hiciv ve de taşlamanın olduğu kurgusal dünya, Tanzimat Dönemi’yle yeni bir boyut kazanmıştır. Tanzimat Dönemi, batı menşeili edebiyat eserlerinin ve tiyatro oyunlarının adapte edilerek Türk oyun yazarlığının ivme kazanmasına olanak sağlamıştır. Geleneksel yapıda, usta çırak ilişkisi ve görgüsü içerisinde yeniliği zor kabul eden orta oyunu, Tanzimat dönemiyle beraber farklılaşmaya başlamıştır. Toplumun içerisine nüfus etmeye başlayan özellikle Fransızca kelimeleri, değimleri, jestleri ve yabancılaşmaları kullanarak toplumla yenilikçilik arasında köprü vazifesini görmüştür. Bu batı taklitçiliğini hem küçümseyen hem de ondan yararlanan pozitif bir yaklaşımdır. Kendi eleştirisini kendi içinde yaparak, çözümün yine Anadolu topraklarının zengin kültüründe olduğuna işaret eder. Oyunumuzun geçtiği mekan tarihi bir konaktır. Bunun anlamı tarihin derinliği ve zenginlidir. Konakta yaşayan Akidezadeler, yenilikçiliği köklerini yok saymak olarak algılamış bir hayat tarzının içerisindedir. Bu durum aile bağlarını oluşturan değerleri yok saydığı gibi aynı zamanda yavanlaşmayı da doğurur. Konaklar; dedelerden torunlara, kuşaklar boyu hayatların harmanlandığı özel mekanlardır. Dünya edebiyatında konaklar üzerinden hayatların sorgulandığı birçok eser gösterebiliriz. Bu tarafıyla konak, geçmiş ile geleceğin bir köprüsüdür. Konakta yaşayan insanlar, sadece gündelik hayatı yaşayarak kültürlerini yok saymaya başladıklarında, konak, yani toplum çatırdamaya başlar. Geleneksel Türk Tiyatrosu bu açıdan ele alındığında da ayrı bir önem arz eder. Toplumun değerlerini sonraki kuşaklara aktarmada kullanılan en önemli araç, sanattır. Bunun bir kolu olan tiyatronun üstüne düşen görevi yapabilmesi için, öncelikle kendi kuramını oluşturması gerekmektedir. İşte bu noktada Tanzimat Dönemi’nin sanata ve topluma yansıyışı önem kazanır. Zira, Tanzimat gelenekçiliği hem yok saymak ister hem de geliştirmeye çalışır. Oyunda geleneksel öz ve ulusal bilincin yansıması olan Boncuk karakteri, orta oyununun İbiş’i olarak, mizahı içine sindirmiş, cahilliğiyle barışık ama her zaman öğrenmeye aç, güngörmüş ancak böbürlenmeyen, kendi kusurları üzerinden başkalarının yanlışını gösteren, iç dünyasındaki çocuksu coşkusuyla, dramatikleştirilen yaşam biçimlerinin gerçek tehlikesinin altını çizen bir bütün olarak karşımıza çıkar. Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun tarihinde halka mal olmuş, tiyatroyu halkla buluşturmayı kendine görev edinmiş usta sanatçı NEJAT UYGUR, birçok oyununda Osmanlı’nın mizahıyla Cumhuriyet döneminin mizahını harmanlamıştır. Gelişimin ilk kuralı olarak köklerimizi bilmenin gerçekliğini bizlere yazdığı ve oynadığı oyunlarıyla göstermiştir. Tüm bu gerçeklikler çerçevesinde NEJAT UYGUR’un sanata bakışını, Geleneksel Türk Tiyatrosu’’na olan inancını, onun bizlere devrettiği bir bayrak olarak gören biz UYGUR SANAT TİYATROSU, seyircimizle ustamızın yazdığı ve oynadığı oyunumuzu buluşturmayı bir amaç, görev ve borç bilmekteyiz.