21 Ekim'de Basmane'de düzenlenecek olan ödüllü "Hazine Avı" için giriş biletleri
Basmane
Basmane Garı
Etiler Mahallesi, 35240 Konak/İzmir
Eğlence dolu bir hafta sonu etkinliği
İlki büyük ilgi uyandıran Hazine Avı etkinliğinde, yeni durak gizli hazine: BASMANE!
PROGRAM
11.00 - Kayıt
12.30 - Bilgilendirme, T-shirt Dağıtımı
12.45 - İlk Şifrelerin Dağıtımı
13.00 - Başlangıç
16.30 - Bitiş
17.00 - Ödül Töreni
17.30 - After Parti
Dünyada özellikle turizm destinasyonlarında yaygın olarak oynanan bu oyunda amaç, gizem çözme araçlarını kullanarak belirli bir bölgeye dikkat çekmek ve katılımcıları o bölge hakkında bilgilendirmek. Bu amaçla Kentimiz İzmir Derneği olarak İzmir’in tarihi kent merkezini tanıtmak ve farkındalık oluşturmak düşüncesiyle Kule Sakinleri Derneği’yle 5 Kasım 2017 tarihinde Kemeraltı Hazine Avı‘nı gerçekleştirdik.
Yoğun bir ilgi gören bu etkinliğe toplamda 287 kişi katıldı.
İlkini Kemeraltı’nda gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizi Tarihi Kent Merkezi’nde bulunan diğer lokasyonlara da yaymak düşüncesiyle, ikincisini 21 Ekim 2018 tarihinde Basmane bölgesinde yapmaya karar verdik. Gizli kalmış bir hazine olarak nitelendirdiğimiz Basmane’de, bu etkinlikle sizi Kurtuluş Savaşı yıllarına götüreceğiz.
HİKAYE
İşgalin ilk günlerindeki şaşkınlığımızı hatırlıyorum hala, en vurucu yanının pencerelerimizden işgalci kuvvetlerin hiç çaba harcamadan sokaklarımıza nasıl girdiğini izlemek olduğunu anımsıyorum. Sanki ömrümü bu şartlar altında geçirmişim gibi geliyor artık, oysa birkaç yıl oldu sadece. İlk günler umudumuzu gitgide söndürmüştü, kimsenin yanımızda olmadığını ve direnecek gücümüz olmadığını hissediyorduk. Direnmeye çalışanların başlarına gelenleri görmek ve elimizden hiçbir şey gelmemesi çökmeye başlamamıza sebep olmuştu. Günlerimiz işgalin ne kadar derine kadar yürüdüğüne dair haberler ve yurdun kalanının durumu ile ilgili hiç cesaret vermeyen havadisler alarak geçiyordu. Belki çocukça gelecek şimdi ama son umut kırıntılarımız her şeye rağmen duruyordu, bir küçük kıvılcım çaksa alev alev yanacaklardı fakat o kıvılcımı beklemek, işte ona sabır dayanmazdı.
Sabrımızın sınırlarını keşfederken biz, doğuda beklediğimiz kıvılcım çaktı, biz de tutuşuverdik. Yanlış anlamayın, topyekün bir direnişin sonumuz olacağının farkındaydık, ne yeterli insan gücümüz, ne yeterli mühimmatımız ne de istihbaratımız vardı. İşgalin göbeğinde silahlanmak demek, ölmek demekti; hem de hiçbir faydamız olamadan. Önce iletişimi sağladık, giden trenlere şifreler, parolalar saklayarak adım adım karşılıklı bir güven oluşturmaya çalıştık, başardığımızda aylar geçip gitmişti bile. İşgalcilerin arasına karışmaya çalıştık, istihbarat edinmek, zayıflıklarını bulmak ve kuvvetli oldukları noktaları zayıflatmak için. Her şey inanılmaz bir yavaşlıkta gerçekleşiyordu ancak şimdi dönüp bakınca sanki her şey saniyeler içinde gerçekleşmiş gibi görünüyor.
Edindiğimiz sıradan verilerin yanında; işgalcilerin sayısı, hareket planları, konuşlanmaları gibi, nesillerdir içinde yaşadığımız şehir ile ilgili de birçok şey öğrendik. Eskilerin anlattığı artık ancak unutulmuş hikayelere tekrar eriştik. Buradaki işgalin tek sebebinin topraklar ve görünen güzellikler olmadığını fark ettik, eski sunakların, tapınakların, uyuyan bazı eski güçlerin üzerinde yaşadığımızı ve bazılarının her gün önünden geçtiğimizi anladık. İşgalcilerden aldığımız bu bilgiler, umut ışığımız olan doğudaki ateşin farkında olmadığı bir tehlike altında olduğunu ve bu tehlike ile ilgili bir şeyler yapabilecek tek kişilerin bizler olduğunu ortaya çıkardı.
Yıllar sonra, sonuç almaya başlamışken, tekrar özgürlüğe bu kadar yakınken ne pahasına olursa olsun işgalcilerin bu güçleri uyandırmasına ve nihayet bizden yana dönmeye başlayan bahtımızın kendi taraflarına çekmesine izin veremeyiz. Şimdi vakit gelmiştir, her koldan tüm gücümüzle didik didik edip, doğuya ihtiyaçları olan tüm istihbaratı sağlamamız şarttır aksi halde bu güzel şehir hepten elimizden gidecek ve esaret ile ömrümüz geçecektir.