"Onlar Ki... Kuvayi Milliye Destanı" için biletler
Mecidiyeköy, Kozyatağı, Esenyurt
Profilo Kültür Merkezi
Cemal Sahir Cad. No: 33
MECİDİYEKÖY / İstanbul
KKM Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi
Bayar Cad. Buket Sok. No: 20/1 Kozzy AVM. Kat:2
KOZYATAĞI / İstanbul
Torium Sahne
Turgut Özal Mahallesi, E-5 yolu Üzeri, 34513 Haramidere
ESENYURT/AVCILAR / İstanbul
Detaylar
Bu fırsatın opsiyonları "Onlar Ki... Kuvayi Milliye Destanı" isimli oyunun;
- 20 Ekim 2019 | 19.00 | Torium Sahne
- 25 Ekim 2019 | 20.30 | Profilo Kültür Merkezi Salon 2
- 1 Kasım 2019 | 20.30 | KKM Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi'nde gerçekleşecek gösterimlerde geçerlidir.
Rezervasyon gerekmemektedir.
Biletinizi gösteriden 1 saat önce gişeden temin edebilirsiniz.
OTURMA PLANI OTOMATİK OLARAK BELİRLENMEKTEDİR.
ALINAN BİLETLERDE İADE, İPTAL VE DEĞİŞİKLİK YAPILAMAZ.
Hizmete ilişkin biletinizi etkinlik mekanından istemeyi unutmayınız.
Öne Çıkanlar
Bu oyun kurtuluş mücadelemizi anlatmaktadır. 90. yaşındaki Yılmaz Gruda’nın usta oyunculuğu ve Nazım Hikmet’in eşsiz dizeleri ile Kuvayi Milliye destanı
sahnede...
Bir insanın, yaşamı boyunca yapabileceği en olumlu etkinlik, deneyimlerini, birikimlerini, kapsamlı bir biçimde, bilince çevirmektir. İşte Gazi Mustafa Kemal, bu bilinçle, Kurtuluş Savaşı’mızı bütün ayrıntılarıyla dile getirdiği, görülmemiş bir nesnelliğe sahip, çarpıcı, kısa-öz sözcüklerin, belgelerin taçlandırdığı, “Büyük Nutuk” da ne diyordu: “Bilirsiniz ki, savaş ve çarpışma demek, iki ulusun, yalnızca ordularıyla değil; iki ulus’un bütün varlıklarıyla, mallarıyla, bütün nesnel ve tinsel güçleriyle karşılaşması ve birbirleriyle vuruşması, demektir.
Onlar Ki... Kuvayi Milliye Destanı!
Bu oyun kurtuluş mücadelemizi anlatmaktadır. 90. yaşındaki Yılmaz Gruda’nın usta oyunculuğu ve Nazım Hikmet’in eşsiz dizeleri ile Kuvayi Milliye destanı
sahnede...
Bir insanın, yaşamı boyunca yapabileceği en olumlu etkinlik, deneyimlerini, birikimlerini, kapsamlı bir biçimde, bilince çevirmektir. İşte Gazi Mustafa Kemal, bu bilinçle, Kurtuluş Savaşı’mızı bütün ayrıntılarıyla dile getirdiği, görülmemiş bir nesnelliğe sahip, çarpıcı, kısa-öz sözcüklerin, belgelerin taçlandırdığı, “Büyük Nutuk” da ne diyordu: “Bilirsiniz ki, savaş ve çarpışma demek, iki ulusun, yalnızca ordularıyla değil; iki ulus’un bütün varlıklarıyla, mallarıyla, bütün nesnel ve tinsel güçleriyle karşılaşması ve birbirleriyle vuruşması, demektir. Bunun için de, köyde, evinde, tarlasında bulunan Türk Ulusu’nun her bir ferdi, düşüncesi ve duygusuyla ve eylemli olarak, tıpkı, cephede silahla vuruşan savaşçı gibi… kendini Görevli bilerek, bütün varlığını savaşa vermelidir!” diyerek, Anadolu Halkı’nda varolan o sonsuz direnci, dayatılmak istenen kaderin karanlığını delen tan ışığını harlayarak, Anadolu halkının her bir ferdinin, Nâzım Hikmet’in vurguladığı üzre “karanlığın kenarından / ağır ellerini toprağa basarak / doğrulmasını” sağlamış ve “Onlar”la birlikte, 7 düveli yere çakarak, yepyeni bir “Ulus – Devlet” yaratmıştır!
İşte bu oyun bu destanı anlatmaktadır.
